
Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) Davası Nasıl Açılır? Düğün Takıları…
Bu makalede, düğün takılarının hukuki statüsü ve ziynet eşyalarının sahipliği konularını ele alarak, Türk Hukuku’nda bu konudaki gelişmeleri inceleyeceğiz. Ayrıca, düğün takıları davasının nasıl açılacağı, boşanma durumunda düğün takılarının paylaşımı ve Yargıtay kararları gibi önemli konuları açıklığa kavuşturacağız.
1. Giriş
Evlilik, birçok kültürde yaşamın en önemli ve anlamlı adımlarından biri olarak kabul edilir. Bu özel günü kutlamak için düzenlenen düğün merasimi, ailelerin, dostların ve sevdiklerinin bir araya geldiği unutulmaz bir etkinliktir. Düğün, sadece iki insanın değil, aynı zamanda iki ailenin de bir araya gelmesini simgeler ve toplumlar arasında önemli bir birlik duygusunu pekiştirir.
Türk toplumunda düğün, geleneksel ve kültürel değerlere sahip derin köklere sahiptir. Bu anlamlı tören sırasında, evlilik birliğine katılan aile ve arkadaşlar, genellikle çiftlere armağanlar verir. Para, altın, bilezik, kolye, küpe, yüzük ve saat gibi değerli takılar, düğün takıları veya ziynet eşyaları olarak adlandırılır.
Ancak düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği konusu, uzun yıllardır tartışma ve hukuki ihtilafların odağında olmuştur. Hukuki açıdan, bu değerli eşyaların kimin malı olduğu, evlilik içindeki statüleri ve boşanma durumunda nasıl bir hukuki sürecin izleneceği belirsizliklerle doludur.
Bu makalede, düğün takılarının hukuki statüsü ve ziynet eşyalarının sahipliği konularını ele alarak, Türk Hukuku’nda bu konudaki gelişmeleri inceleyeceğiz. Ayrıca, düğün takıları davasının nasıl açılacağı, boşanma durumunda düğün takılarının paylaşımı ve Yargıtay kararları gibi önemli konuları açıklığa kavuşturacağız.
Düğün takıları ve ziynet eşyalarının hukuki durumunun netleştirilmesi, evlilik sürecini daha sağlıklı ve adil bir şekilde yönetmeye yardımcı olacaktır. Hukuki açıdan güvence altına alınan bu konu, evliliklerin daha huzurlu ve sorunsuz bir şekilde sürdürülmesine katkı sağlayacaktır. Öte yandan, hukuki çerçevenin belirli olmamasının yol açtığı ihtilafların önüne geçmek için bu konuda yapılacak düzenlemelerin önemi büyüktür.
Gelin ve damadın hayatlarını birleştirdiği bu özel günün anlam ve önemine uygun olarak, düğün takıları ve ziynet eşyalarının hukuki statüsünü netleştirmeye yönelik adımların atılması, evlilik birliğini daha da güçlendirecek ve toplumsal dayanışmayı pekiştirecektir. Bu makale, okuyuculara bu konuda temel bilgiler sunarken, güncel Yargıtay kararları ışığında hukuki bakış açısını da sunmayı amaçlamaktadır.
2. Düğün Takıları ve Ziynet Eşyaları Hukuki Düzenlemeleri
Evliliklerin en önemli adımlarından biri olan düğünler, çiftlerin birbirine olan sevgi ve bağlılığını kutladığı ve ailelerin bir araya geldiği özel günlerdir. Düğün merasimlerinde geleneksel olarak, çiftlere takılan takılar ve ziynet eşyaları, değerli anılarla dolu hediye ve bağışlardır. Ancak, bu takı ve ziynet eşyalarının hukuki statüsü, pek çok evlilikte tartışmalara ve ihtilaflara neden olmuştur.
Türk Hukuku’nda düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği ve hukuki durumu konusunda net bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, Yargıtay kararları ve hukuk doktrini bu konuda yol gösterici niteliktedir. Bu makalede, düğün takıları ve ziynet eşyalarının hukuki düzenlemelerini inceleyeceğiz.
2.1. Düğün Takıları ve Ziynet Eşyalarının Sahipliği
Düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği konusu, hukuk düzeninde belirsizliklerle doludur. 2020 yılına kadar Yargıtay, düğünde takılan takı ve ziynet eşyaların tamamının kadına bağışlanmış sayılacağı yönünde kararlar vermiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kadına takılan tüm ziynet eşyalarının (altın, bilezik, kolye, küpe vb.) ve paranın kadına ait olduğunu, diğer ziynet eşyalarının (çeyrek/yarım/tam altın gibi) ve paraların ise erkeğe ait olacağına hükmetmiştir.
Ancak, Ağustos 2022’de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun verdiği yeni bir kararla bu görüş değişmiştir. Buna göre, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma veya örf ve âdet kuralı yoksa, kadına bağışlanmış sayılacak ve artık kadının kişisel malı olarak kabul edilecektir.
2.2. Düğün Takıları Davasının Açılması
Düğün takıları ve ziynet eşyalarının hukuki statüsü, özellikle boşanma durumunda önem kazanır. Evlilik birliği sona erdiğinde, bu takı ve ziynet eşyalarının kimin malı olduğu konusu hukuki bir ihtilafa dönüşebilir. Düğün takıları davası, bu tür ihtilafların çözümü için açılan bir hukuki süreçtir.
Devam eden bir boşanma davası sürecinde veya boşanma sonrasında, düğün takıları ve ziynet eşyalarının aynen iadesi talep edilebilir veya bu eşyaların karşılığı olan para talep edilebilir. Düğün takılarının aynen iadesi talebinde zamanaşımı süresi yoktur, ancak karşılığı olan paranın iadesi talebi 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 10 yıllık zamanaşımı süresi, boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
2.3. Mal Paylaşımı ve Düğün Takıları
Düğün takıları, Türk Hukuku’nda kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, evlilik birliğinin sona ermesi durumunda mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilmez. Ancak, düğün takılarının evlilik içinde ortak ihtiyaçlara veya düğün masraflarına harcanması gibi nedenlerle elden çıkması halinde, kadının boşanma durumunda düğün takılarını erkekten talep hakkı bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Türk Hukuku’nda düğün takıları ve ziynet eşyalarının hukuki durumu net olarak belirlenmemiştir ve bu konuda Yargıtay’ın farklı kararları bulunmaktadır. Ancak, son alınan kararlar doğrultusunda, düğün sırasında takılan eşyaların, aksine bir anlaşma veya örf ve âdet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılacağı kabul edilmektedir. Bu konudaki hukuki belirsizliklerin giderilmesi ve net düzenlemelerin yapılması, evliliklerin daha sağlıklı ve huzurlu bir şekilde sürdürülmesine katkı sağlayacaktır.
3. Düğün Takıları ve Ziynet Eşyalarının Sahipliği
Evliliklerin en mutlu anlarından biri olan düğünlerde, çiftlerin birbirine olan sevgi ve bağlılığını pekiştirmek amacıyla takılan düğün takıları ve ziynet eşyaları, aynı zamanda hukuki anlamda da önem taşır. Ancak, bu değerli takıların sahipliği konusu, zaman zaman evliliklerin sona ermesiyle ortaya çıkan ihtilafların nedeni olmuştur.
3.1. Hukuki Düzenlemeler ve Yargıtay Kararları
Türk Hukuku’nda düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliğine ilişkin net ve kesin bir hüküm bulunmamaktadır. 2020 yılına kadar Yargıtay, düğün takılarının ve ziynet eşyalarının tamamının kadına ait olduğu yönünde kararlar vermiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kadına takılan ziynet eşyalarının (altın, bilezik, kolye, küpe vb.) ve paranın kadına ait olduğunu, diğer ziynet eşyalarının (çeyrek/yarım/tam altın gibi) ve paraların ise erkeğe ait olduğuna hükmetmiştir.
Ancak, Ağustos 2022’de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yeni bir kararıyla bu görüş değişmiştir. Buna göre, düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından, kime takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma veya örf ve âdet kuralı yoksa, kadına bağışlanmış sayılacak ve artık kadının kişisel malı olarak kabul edilecektir.
3.2. Düğün Takılarının Hukuki Niteliği
Düğün takıları, Türk Hukuku’nda kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Kişisel mal, evlilik birliği içinde edinilen veya evlilik birliğinin sona ermesiyle elde edilen malvarlığı değerleridir. Bu nedenle, boşanma durumunda düğün takıları mal paylaşımına dahil edilmez ve eşler arasında paylaşılmaz.
Ancak, düğün takıları evlilik içinde ortak ihtiyaçlara veya düğün masraflarına harcanmışsa, kadının bu takıları boşanma halinde erkekten talep etme hakkı bulunmaktadır.
3.3. Düğün Takıları Davasının Açılması
Düğün takıları davası, evlilik birliğinin sona ermesi durumunda ortaya çıkan bir hukuki süreçtir. Bu dava, evlilik birliği sürecinde takılan düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği veya iadesi konusunda açılan bir davadır.
Devam eden bir boşanma davası sürecinde veya boşanma sonrasında, kadın düğün takılarının ve ziynet eşyalarının aynen iadesini talep edebilir veya bu eşyaların karşılığı olan bir maddi değeri talep edebilir. Düğün takılarının aynen iadesi talebinde zamanaşımı süresi yoktur, ancak eşyanın bedelinin iadesi talebi 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
3.4. Hukuki Belirsizlikler ve Çözüm Önerileri
Düğün takıları ve ziynet eşyalarının hukuki statüsünde yaşanan belirsizlikler, evliliklerin sona ermesi durumunda ciddi anlaşmazlıklara neden olabilmektedir. Bu nedenle, Türk Hukuku’nda düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği ve hukuki statüsüne ilişkin net ve açık hükümlerin yer alacağı düzenlemelerin yapılması önemlidir.
Ayrıca, çiftlerin evlenmeden önce düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği konusunda bir anlaşma yapmaları ve bu anlaşmayı yazılı olarak düzenlemeleri, olası ihtilafların önüne geçebilir. Eşler arasında düğün takıları ve ziynet eşyaları konusunda açık ve şeffaf bir iletişim kurulması, evlilik sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesine katkı sağlayacaktır.
Sonuç olarak, düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği konusu, Türk Hukuku’nda hala netlik kazanmamış bir alandır. Yargıtay’ın değişen kararları ve hukuki belirsizlikler, bu konuda çiftler arasında ihtilafların yaşanmasına sebep olabilir. Bu nedenle, çiftlerin evlenmeden önce hukuki danışmanlık alması ve bu konuda yapacakları anlaşmaları yazılı olarak düzenlemeleri önemlidir. Böylece, evlilik süreci daha huzurlu ve sorunsuz bir şekilde devam edebilir.
4. Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) Davasının Hukuki Yönleri
Düğün takıları veya ziynet eşyaları davası, evlilik birliğinin sona ermesi durumunda ortaya çıkan bir hukuki süreçtir ve evlilik birliği boyunca kadına takılan takıların veya ziynet eşyalarının sahipliğini veya iadesini konu alır. Bu dava, Türk Hukuku’nda bazı belirsizlikler içeren bir alan olup, çiftler arasında anlaşmazlıklara neden olabilecek bir konudur. Bu makalede, düğün takıları (ziynet eşyası) davasının hukuki yönlerini ele alacağız.
4.1. Dava Süreci ve Talepler
Düğün takıları davası, boşanma sürecinin bir parçası olarak veya boşanmadan sonra ayrı bir dava olarak açılabilir. Davayı açan taraf, genellikle kadın olacaktır çünkü düğün takıları genellikle kadına takılır. Dava, düğün takılarının aynen iadesi veya bu takıların değerine eşdeğer bir maddi talep üzerine temellendirilebilir.
Davayı açan taraf, takılan ziynet eşyalarının kadına ait olduğunu iddia edebilir ve bu ziynet eşyalarının iadesini talep edebilir. Bu durumda, takılan ziynet eşyalarının kadının kişisel malı olduğunu ispatlamak önemlidir.
Eğer düğün takıları evlilik birliği süresince ortak ihtiyaçlar veya düğün masrafları için harcandıysa, kadın bu takıların iadesini talep edebilir. Örneğin, altınlar ev almak veya ev eşyaları almak için kullanıldıysa, bu durumda eşler arasında bir mal paylaşımı söz konusu olabilir.
4.2. Yargıtay Kararları ve Hukuki Belirsizlikler
Türk Hukuku’nda düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliğine dair açık ve net bir düzenleme bulunmaması, Yargıtay’ın değişen kararlarına neden olmuştur. 2020 yılı öncesinde Yargıtay, düğün takılarının kadına ait olduğu yönünde kararlar verirken, 2022’de bu görüş değişmiş ve kadının anlaşma veya örf ve âdet kuralı olmaksızın takılan ziynet eşyalarını sahip olduğu kabul edilmiştir.
Bu hukuki belirsizlikler, çiftler arasında düğün takıları konusunda anlaşmazlıklara yol açabilir ve davanın sonuçlanmasını geciktirebilir. Bu nedenle, düğün öncesinde veya sonrasında, çiftlerin düğün takılarına ilişkin bir anlaşma yapmaları ve bu anlaşmayı yazılı olarak düzenlemeleri önerilir.
4.3. Çözüm Önerileri
Düğün takıları davasında yaşanan hukuki belirsizliklerin önüne geçmek için şu çözüm önerileri düşünülmelidir:
- Evlilik öncesi veya evlilik sırasında çiftlerin düğün takılarına ilişkin bir anlaşma yapması ve bu anlaşmayı yazılı olarak düzenlemesi önemlidir. Bu anlaşma, takılan ziynet eşyalarının sahipliği ve iadesi konusunda netlik sağlayacaktır.
- Evlilik sırasında takılan ziynet eşyaları belgelenmelidir. Takılan ziynet eşyalarının fotoğrafları çekilmeli ve noter huzurunda veya başka bir tanık önünde tutanak tutulmalıdır.
- Boşanma sürecinde düğün takıları ve ziynet eşyalarının değerinin belirlenmesi için bir uzman veya değerleme uzmanından yardım alınabilir.
- Hukuki süreçlerde avukat tutmak, haklarınızın korunması ve davayı takip etmek açısından faydalı olacaktır.
4.4. Sonuç
Düğün takıları (ziynet eşyası) davası, boşanma durumunda ortaya çıkan önemli bir hukuki süreçtir ve çiftler arasında anlaşmazlıklara neden olabilir. Türk Hukuku’nda düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği konusunda belirsizlikler yaşanması, çiftlerin bu konuda önceden bir anlaşma yapmasını ve yazılı olarak düzenlemesini gerektirir. Hukuki süreçlerde avukattan yardım almak ve uzmanlardan değerleme hizmeti almak, davaların adil ve hızlı bir şekilde sonuçlanmasına katkı sağlayacaktır. Bu sayede, evlilik süreci ve sonrasında yaşanan ihtilafların önüne geçilebilir ve çiftler arasındaki hukuki belirsizlikler giderilebilir.
5. Düğün Takıları (Ziynet Eşyası) Davasında Zamanaşımı Süresi
Düğün takıları (ziynet eşyası) davasında zamanaşımı süresi, davanın açılması için belirli bir zaman sınırı getiren hukuki bir kavramdır. Türk Hukuku’nda, düğün takıları davasının zamanaşımı süresi belirli koşullara göre farklılık gösterebilir. Bu makalede, düğün takıları (ziynet eşyası) davasında zamanaşımı süresi ve uygulanabilir koşulları ele alacağız.
5.1. Düğün Takıları Davasında Zamanaşımı Süresi
Düğün takıları davası, boşanma durumunda veya boşanma sonrasında açılabileceği gibi, evlilik birliği sırasında da gündeme gelebilir. Zamanaşımı süresi, davanın hangi tarihten itibaren açılabileceğini ve davanın açılmasındaki zaman sınırlarını belirler.
Türk Medeni Kanunu’na göre, düğün takıları davası için zamanaşımı süresi, farklı talepler için farklı süreler içerebilir. Örneğin, düğün takılarının iadesi talebi için zamanaşımı süresi, düğün birliğinin sona erdiği tarihten itibaren başlar. Ancak, düğün takılarının karşılığı olan paranın iadesi talebi için zamanaşımı süresi, boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
5.2. Zamanaşımı Süresinin Süresi ve İstisnalar
Düğün takıları davasında zamanaşımı süresi, genellikle 10 yıllık bir süreyi kapsar. Yani, düğün takıları iadesi için dava, düğün birliğinin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Benzer şekilde, düğün takıları karşılığı olan paranın iadesi için dava, boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır.
Ancak, kadın tarafından düğün takılarına ilişkin bir talepte bulunulduğunda, takılan ziynet eşyalarının ortak ihtiyaçlar veya düğün masrafları için kullanıldığı ispatlanırsa, zamanaşımı süresi uygulanmayabilir. Bu durumda, kadın takılan ziynet eşyalarının iadesini talep edebilir.
5.3. Zamanaşımı Süresinin İşlemesi
Zamanaşımı süresi, davanın açılacağı tarihten itibaren işlemeye başlar. Örneğin, düğün takıları davası, düğün birliğinin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır. Sürenin dolması halinde, dava zamanaşımına uğramış olur ve ilgili talep mahkemece reddedilir.
Ancak, bu süreçte dava açma hakkınızın zamanında kullanılması önemlidir. Dava açma hakkını kaçırdığınız takdirde, hak kaybına uğramamak için süreyi kaçırmamaya dikkat etmelisiniz.
5.4. Sonuç
Düğün takıları (ziynet eşyası) davasında zamanaşımı süresi, davanın açılması için belirli bir zaman sınırı getiren önemli bir hukuki kavramdır. Düğün takıları davasının zamanaşımı süresi genellikle 10 yıl olup, düğün birliğinin sona erdiği tarihten veya boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak, düğün takılarının ortak ihtiyaçlar veya düğün masrafları için kullanıldığı ispatlandığında zamanaşımı süresi uygulanmayabilir. Bu nedenle, dava sürecinde zamanaşımı süresine dikkat etmek ve haklarınızı zamanında kullanmak önemlidir. Dava açma hakkınızın zamanında kullanılması, davaların adil bir şekilde sonuçlanmasına ve haklarınızın korunmasına yardımcı olacaktır.
6. Boşanma Durumunda Düğün Takılarının Paylaşımı
Boşanma durumunda düğün takılarının paylaşımı, çiftler arasında sıkça karşılaşılan ve hassas bir konudur. Boşanma sürecinde düğün takılarının sahipliği ve iadesi, çiftler arasında hukuki anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu bölümde, boşanma durumunda düğün takılarının paylaşımı ve yasal mevzuat çerçevesindeki durumu ele alacağız.
6.1. Boşanma Durumunda Düğün Takıları
Boşanma, evlilik birliğinin sona erdiği bir hukuki süreçtir. Bu süreçte, evlilik sırasında alınan veya takılan düğün takılarının sahipliği ve paylaşımı gündeme gelir. Türk Hukuku’nda düğün takılarının paylaşımıyla ilgili açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay’ın içtihatlarına göre, düğün takıları genellikle kişisel mal olarak kabul edilmektedir.
6.2. Düğün Takılarının Kişisel Mal Olarak Kabul Edilmesi
Yargıtay’ın kararlarına göre, düğün takıları çoğunlukla kişisel mal olarak kabul edilir. Bu durumda, düğün takıları boşanma durumunda mal paylaşımına dahil edilmez ve kadın bu takıları geri almak hakkına sahip olur. Düğün takılarının kişisel mal olarak kabul edilmesinin temel sebebi, bu takıların özellikle kadına yönelik olarak hediye edilmesi ve onun kişisel kullanımı için alınmasıdır.
Ancak, düğün takılarının mal paylaşımına dahil edilmesini engelleyen bazı istisnai durumlar bulunmaktadır. Örneğin, düğün takılarının evlilik birliği sırasında ortak ihtiyaçlar veya düğün masrafları için kullanıldığı ispatlandığında, takılar mal paylaşımına dahil edilebilir.
6.3. Düğün Takılarının İadesi
Boşanma durumunda düğün takılarının iadesi, kadının hakkıdır. Eğer düğün takıları kadına takılmışsa, takıların iadesi kadına yapılır. Ancak düğün takıları kadına takılmamışsa, kadın bu takıları talep edemez.
Düğün takılarından kastedilen altın, para, bilezik, kolye, küpe, yüzük gibi değerli eşyalardır. Düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, evlilik birliğinin sona ermesi halinde kadına geri verilir. Ancak kadın, düğün takılarına dair bir anlaşma yapmamışsa veya örf ve adetlere göre belirlenmiş bir kural yoksa, takılar kendisinin kişisel malı olarak kabul edilir ve iadesini talep edebilir.
6.4. Dava Süreci ve Önemi
Düğün takıları konusunda çiftler arasında anlaşmazlık yaşanması durumunda, dava süreci başlatılabilir. Dava sürecinde, takıların iadesi veya paylaşımı için mahkemeye başvurulur. Zamanaşımı sürelerine dikkat edilmeli ve hukuki danışmanlık alınmalıdır. Dava sürecinde, delillerin sunulması ve doğru hukuki argümanların kullanılması önemlidir. Adil ve doğru bir şekilde yapılan dava süreci, düğün takıları konusundaki anlaşmazlıkların çözümünde önemli bir rol oynar.
6.5. Sonuç
Boşanma durumunda düğün takılarının paylaşımı, çiftler arasında hassas bir konudur ve hukuki belirsizliklere neden olabilir. Düğün takılarının genellikle kişisel mal olarak kabul edilmesi, kadının takıları iade hakkını güvence altına alır. Ancak evlilik birliği sırasında düğün takılarının ortak ihtiyaçlar veya masraflar için kullanıldığı ispatlanırsa, takılar mal paylaşımına dahil edilebilir. Dava süreci, takıların iadesi veya paylaşımı konusundaki anlaşmazlıkların adil bir şekilde çözümü için önemlidir. Hak kaybı yaşanmaması için hukuki danışmanlık almak ve zamanaşımı sürelerine dikkat etmek gerekmektedir.
7. Sonuç ve Değerlendirme
Düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği, boşanma durumunda sıkça tartışılan ve mahkemelerde karara bağlanan önemli bir hukuki konudur. Türk Hukuku’nda düğün takılarına dair net bir yasal düzenleme olmaması, Yargıtay kararlarına ve içtihatlarına büyük önem kazandırmaktadır. Bu makalede, düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği, davası ve boşanma durumunda paylaşımıyla ilgili önemli konular ele alındı.
Öncelikle, düğün takıları ve ziynet eşyalarının hukuki düzenlemeleri açıkça belirtilmemiştir. Ancak Yargıtay’ın içtihatlarına göre, düğün takıları genellikle kişisel mal olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, düğün takıları boşanma durumunda mal paylaşımına dahil edilmez ve kadın takıları geri alma hakkına sahiptir.
Davada, düğün takılarının iadesi veya paylaşımı talep edilebilir. Eğer düğün takıları kadına takılmışsa, takıların iadesi kadına yapılır. Ancak kadına takılmamışsa, düğün takılarını geri talep etme hakkı yoktur. Düğün takılarından kastedilen altın, para, bilezik, kolye, küpe, yüzük gibi değerli eşyalardır.
Düğün takıları davası açılırken dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri zamanaşımı süresidir. Düğün takıları için aynen iade talebi zamanaşımı süresine tabi değildir, ancak takıların karşılığı olan paranın iadesi talebi 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süreleri, boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
Sonuç olarak, düğün takıları ve ziynet eşyalarının sahipliği ve paylaşımı hukuki açıdan hassas bir konudur. Düğün takılarının genellikle kişisel mal olarak kabul edilmesi, kadınların takıları geri alma hakkını güvence altına alsa da, istisnai durumlar dikkate alınmalıdır. Dava sürecinde, delillerin sunulması ve doğru hukuki argümanların kullanılması önemlidir. Hukuki danışmanlık almak ve zamanaşımı sürelerine dikkat etmek, hak kaybı yaşanmaması için önemlidir. Düğün takıları davasında adil bir çözüm elde etmek için, tarafların uzlaşma yolunu da denemeleri faydalı olacaktır.