TCK m.125’e Göre Ceza ve Süreç Rehberi

Hakaret suçu, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen sözlü, yazılı veya dijital ifadelerle işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi bu suçun temel ve nitelikli halleri ile cezalarını düzenlemektedir.

Temel Ceza (TCK m. 125/1)

Basit hakaret suçu için öngörülen ceza:

• 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezası

Deliller ve suçun niteliği doğrultusunda hakim hapis ya da para cezası arasında takdir yetkisine sahiptir.

Nitelikli Haller ve Artırılmış Cezalar

Aşağıdaki durumlarda cezanın alt sınırı 1 yıldan az olamaz:

• Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret
• Dini, siyasi ya da etnik değerlere yönelik hakaret

Ayrıca, suç alenen işlendiğinde (örn. sosyal medya, toplu ortam), ceza %1/6 oranında artırılır.

İleti Yoluyla Hakaret (TCK m. 125/2)

İleti (örneğin mesaj, sosyal medya) yoluyla yapılan hakarette, temel cezaya (3 ay – 2 yıl) hükmedilir. Bu fiil, ‘huzurda hakaret’ gibi değerlendirilir. Gıyapta hakaret tanınabilmesi için en az üç kişiye iletilmesi gerekir.

Cumhurbaşkanına Hakaret (TCK m. 299)

Cumhurbaşkanına yönelik hakaretlerde, ceza daha ağırdır:

• 1 yıldan 4 yıla kadar hapis
• Aleniyet halinde, ceza %1/6 oranında artırılır
• Bu suçun kovuşturulabilmesi için Adalet Bakanlığı’nın izni gerekir.

Atatürk’ün Hatırasına Hakaret

Atatürk’ün hatırasına hakaret suçu, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Bu suçu işleyen kişi hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Suçun alenen işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılır. Ayrıca bu suç, sadece sözle değil, yazı, görüntü, sosyal medya paylaşımları gibi her türlü iletişim aracıyla işlenebilir.

Şikayet Süresi ve Süreç

Hakaret suçu, çoğunlukla mağdurun şikayetine bağlı olarak soruşturulur. Ancak kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakarette şikayet şartı aranmaz.

Sonuç ve Hukuki Güvence

Hakaret suçu, hem mağdurun kişilik haklarını hem de toplumsal düzeni etkileyebilecek bir suç tipidir. Ceza türü ve süresi, suçun niteliğine göre değişkenlik gösterir. Hukuki dayanakları ve şartları dikkate alarak doğru adımların atılması, hakların korunması ve adil sonuca ulaşılması açısından hayati önem taşır. Bu süreçte uzman bir hukukçuyla adli sürecin yürütülmesi, adil bir sonuca ulaşılma şansını yükseltir.